27 Mart 2014 Perşembe

Nanoteknoloji

Öğrencilerimizin çoğu sıkıştıkları bir noktada hep " hocam bunlar bizim ne işimize yarayacak" diye sitem ederler. Haklılar da... Ancak bizim öğretmenler olarak görevimiz giriş yaptığımız ya da anlatmakta olduğumuz konuyu ilginç hale getirmektir. Bu konulardan biri de 12. Sınıflara anlatılan modern fizik başlığı altındaki nanoteknolojidir. 
Nanoteknoloji atom veya moleküllerin tek tek işlenerek birleştirilmesi sonucu istenilen ürünün elde edilmesine yönelik bir teknolojidir. Nanoteknolojik ürünler yaklaşık olarak metrenin milyarda birine denk gelen bir ölçekteki bir dünyayı bizim gözlerimizin önüne serer. 
Kullanım alanlarına gelince; elektronikte daha küçük daha miniği hayatımıza dahil eder. Bilgisayar dünyasında kuantum bilgisayarları getirir. Tıp alanında yapay kemikten biyosensörlere kadar ucu açık bir araştırma alanını bize sunar. Göz ve beyin ameliyatlarında çığır açılmasına neden olacaktır. Endüstriyel alanda ise çizilmez boyalardan su tutmayan camların üretilmesine kadar gidilmiştir. 
Ne kadar küçük bir dünyada neler yapılabiliyor aşağıdaki fotoğraf bize çok güzel anlatmaktadır. Resmin sağ alt köşesindeki uzunluk 100 nanometredir. 

X Işınları

Lys 2013 te şaşırtıcı olan sorulardan bir tanesi de x ışınlarıyla ilgili olan soruydu. Bu soru bize sözel konularla ilgili ezber bilgilerin değil de bir konunun, bir başlığın günlük hayattaki uygulamalarına yönelik soru gelebileceğini gösterdi. 
Soruda anafikir; maddelerin yapılarının incelenmesinde neden x ışınlarının kullanıldığı idi. 
Açıklamak gerekirse, x ışınlarının dalgaboyu atomik boyutta olduğundan hedef maddeye etkileştiğinde maddenin kristal yapısında ilerleyen x ışınları kırıntıma uğrar. Kırınıma uğrayan bu ışınların şiddetinden faydalanarak kristalleri oluşturan atomların konumu ve titreşim genliğine yönelik çeşitli parametreler hesaplanabilir.


7 Şubat 2014 Cuma

Güneş Sistemindeki Gezegenler

Güneş sistemindeki gezegenleri güneşe olan uzaklıklarına göre sıraladığımızda en yakından başlarsak; merkür, venüs, dünya, mars, jüpiter, satürn, uranüs ve neptün dür.
Gezegenleri güneşe uzaklıkları açısından resimde daha iyi görebiliriz;













Gezegenler hakkında kısa bilgiler verecek olursak;

Merkür: Güneşe en yakın gezegendir. Üzerinde çok fazla krater vardır. Kendi ekseni etrafında çok yavaş döndüğü için gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkı çoktur. Uydusu yoktur.

Venüs: Dünya ile yaklaşık olarak aynı büyüklüktedir. Atmosferi çok yoğun karbondioksitten oluşmuştur. Bu nedenle gezegende sera etkisi görülmektedir. Kendi etrafında dönüşünü (1 günü) 243 dünya gününe denk gelen sürede tamamlar. Güneş sisteminde kendi etrafında en yavaş dönen gezegen olarak tanımlanır. Uydusu yoktur.

Dünya: Şu ana kadar üzerinde yaşam tespit edilen tek gezegendir. Yaklaşık 3/4 ü sularla kaplıdır. Atmosferinde bulunan oksijen yaşamın devam etmesinde önemli bir etkendir. Ay olarak bilinen bir tane uydusu vardır.

Mars: Kızıl gezegen olarak da bilinir. Bu adı pas adıyla bilinen demiroksitten almaktadır. Atmosferinin çoğunluğunu karbondioksit oluşturmaktadır. İki Uydusu vardır. Yörüngesine yerleşmiş üç uzay gemisine ev sahipliği yapmaktadır (Dünyadan gönderilen araştırma amaçlı uydular). Marsta bulunan Olimpos Dağı 27.000 metre olup güneş sistemindeki en yüksek dağdır. Yine gezegende bulunan Marineris Vadisi güneş sistemindeki en büyük vadidir. Bu vadi 4000 km uzunlukta, 200 km genişlikte ve 7 km derinliktedir.

Olimpos Dağı aşağıdaki resimde görülmektedir:















Marineris Vadisi aşağıdaki resimde görülmektedir:














Jüpiter: Güneş sistemindeki en büyük gezegendir. Gaz devleri grubuna girer. yapısının büyük bir kısmını hidrojen ve helyum oluşturur. Üzerine uzay gemisiyle iniş yapamazsınız. 63 tane uydusuyla en fazla uydu sayısına sahiptir. En büyük dört uydusu; Io, Europa, Ganymede ve Callisto dur. Io üzerindeki yaklaşık 400 tane aktif yanardağ ile güneş sistemindeki en aktif nesnedir. Europa ise yüzeyi buzla kaplaıdır. Buz tabakasının altında büyük göller olduğuna dair kanıtlar vardır. Hayat olabileceği yönünde iddialar bulunmaktadır. Ganymede güneş sistemindeki en büyük uydu özelliğini taşır. Merkürden büyüktür. Callisto ise güneş sisteminde üzerinde en çok krater bulunan gök cismidir.

Satürn: Güneş sistemindeki en büyük ikinci gezegendir. Jüpiter gibi Satürn de gaz devleri grubuna girer. Atmosferinin büyük bir kısmını yine hidrojen oluşturmaktadır. Halkaları ile ünlü olan gezegendir. 60 tane uydusu vardır. En büyük uydusu Titan dır. Güneş sistemindeki en büyük ikinci uydudur. Kendine ait atmosferinin olması ve en önemlisi dünya dışında üzerinde kararlı bir şekilde sıvı bulunduğu kanıtlanan tek gök cismidir.

Uranüs: Güneş sistemindeki en büyük üçüncü gezegendir. Neptün'le beraber buz devleri grubuna girer. Bunun nedeni su, amonyak ve metan buzlarının bulunmasıdır. 27 tane uydusu bulunmaktadır. Gezegenin 10 tane halkası bulunmaktadır. En ilginç özelliği yörüngesi üzerinde yuvarlanan bir varil gibi ilerlemesidir.

Neptün: Güneş sisteminin 8. ve en uzak gezegenidir. Yapısı itibariyle Uranüs'le benzerlik göstermektedir. Atmosferinin üst katmanlarında bulunan metan gezegene mavi rengini vermektedir.

Güneş sistemindeki gezegenleri kısaca tanıttıktan sonra onların büyüklüklerini ve kendi eksenleri etrafındaki dönüşlerini gösteren fotoğraflara göz atın:

Gezegenlerin Büyüklükleri:



Gezegenlerin Dönüş eksenleri ve eksen eğiklikleri: